Geçmişe Yolculuk
''Güzelim kestane ağacının altında sen beni sattın ben seni havada...''
Stefan Zweig'in Geçmişe Yolculuk adlı kitabını okurken nedense 1984 romanındaki bu sözler aklıma geldi. Aşk denilen olgunun kalıcılığını ya da gerçekliğini sorgulatan bir hikayeyi yeniden okuduğum için kendimi şanslı hissettim.
Kitapta belli sebeplerle maddi açıdan yokluk çekmiş karakterimiz, buna bağlı olarak ruhsal olarak da bir çöküntünün içinde. İş ve savaş nedeniyle bir süre aşk'a ara vermek zorunda kalan ikili tekrar bir araya geldiğinde ise ikisinin de beklemediği duygular yaşıyorlar. Zaman kavramının aslında ne kadar acımasız olduğu kitapta açık biçimde gözler önüne seriliyor. Günler, aylar belki de yıllar geçtikçe eski kişiliğimize ne kadar yabancılaşıp yeni kimliğimize ne kadar da uyum sağladımızı farkettiğimizde zaman ileriye akarken bizlerin de sürekli yenilenip değiştiğini görmek bu kitapla beraber bana da ayrı bir farkındalık kazandırdı. Kısa bir hikaye tarzında yazılmış bu kitabı büyük bir keyifle okuyacağınızı bilerek size kitapta yer alan bir cümle ile uğurluyorum...
'' Ne adam eski adamdı ne de kadın eski kadın''
Yorum Gönder
1 Yorumlar
Okumak için sabırsızlanıyorum..
YanıtlaSil