Öylesine




Yazmak için oturdum, kafamda birçok şey dolanıp duruyor, odaklanma sorunu yaşıyorum galiba. İnsanın bazı dönemleri çok yaratıcı olabileceği gibi bazı dönemleri de tıkanık olabiliyor.
Ama uzun zamandır "gitmek mi kalmak mı?" İkilemi ile ilgili birkaç şey yazmak istiyordum.
Bir insan tam olarak neden gitmek ister, gitme isteği kendini gösterdiğinde korkmalı mı yoksa bir uyanışın sevincini mi yaşamalı?
Gitmenin arifesinde biri olarak bunun cevaplarını yaşayarak öğreneceğim ve bu yazının ikinci bölümünde cevaplarla geleceğim. Şunu söyleyebilirim ama, gitmek heyecan verdiği gibi acı da veriyor.
İnsanoğlu belirsizliği sevmez, hele ki bazı insanlar vardır ben onlardan biriyim, en büyük korkularıdır belirsizlik. Bu acı sadece ilerinin belirsizliğini değil ayrıca geçmişin başarısızlığını da barındırıyor.
Geçmişi ve geleceği çokça düşünen insanların mutsuz olmasının kaçınılmaz olduğu söylenir. Ama bulunduğun yer sürekli sana bunları hatırlatıyorsa yer değiştirmek gerekmez mi? Yanlış bir doğru çizgisinde hissediyorsak kendimizi, bu sonsuz çizgide bulunduğun noktayı sevmekle mi bulacağız çözümü? Gerçi insan ömrünü düşünürsek bizim ki doğru çizgisi değil de ancak doğru parçası olabilir yine de kendimizi bir sonsuzluk içinde hissedebiliyoruz demek istediğim bu çizgide bir kırılma yapıp başka yöne ilerlemesini sağlayabiliriz böylece arkaya baktığında geçmişi görmez böylece geçmişe dayalı gelecek kaygısı da yaşamayız. Belki diyorum çünkü daha  yaşamadım yazının ikinci bölümünde görüşmek üzere..

Yorum Gönder

0 Yorumlar