Paris'te Gece Yarısı

• Yönetmen - Senarist: Woody Allen
• Başroller: Owen Wilson, Rachel McAdams, Michael Sheen

Gerçek ve samimi aşk insana ölümü unutturur. Onun yanında olumsuz tüm düşünceler yerini rahatlığa ve tutkuya bırakır.

Senaryo bakımından belki de en iyi bir kaç filmden biri olduğunu düşündüğüm bu film, aşk, edebiyat, ilişkiler, kültür ve sinema gibi bir çok farklı konuyu bir araya getiriyor. Gil ve Inez yakında evlenecek olan nişanlı bir çifttir. Inez'in babasının işi nedeniyle Paris'e gelmesiyle onlar da beraberinde gelirler. Gıl aslında kendi benliğini bulmaya çalışan birisidir, bu nedenle geceleri Paris sokaklarında yürüyüşe çıkar. Bir gece çan çaldığında bir araba onun önünde durur ve eğlenceye davet eder. Gerçek üstü olaylar karşısında inanmakta zorlanan Gil ise Inez ve inandığı duygular arasında seçim yapmak zorunda kalacaktır. 

Filmde canlandırılan Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Salvador Dali gibi isimler filme renk katmakla beraber Marion Cotillard ise başrol olmayıp başrol etkisi yaratmıştır. Gil ve Inez'in aslında baştan beri farklı zevkleri, farklı mizah anlayışları, farklı hedefleri ve farklı düşünceleri olduğu görülüyor. Gil'in Paris'e aşık olması, edebiyat tutkusu ve daha bir çok olay kendisinin aslında gerçekten istemediği bir hayatın içinde olduğunun farkına varması ile sonuçlanır. Filmde insan ilişkilerindeki uyumluluk - uyumsuzluk kavramı da çok güzel bir şekilde anlatılmış. Sevdiğiniz bir insan ile izlenebilecek bir film arıyorsanız - kitap ve filmlere ikinizin de ilginizin olduğunu varsayarak - bu film kesinlikle size göre.